İsim ve Soyisim Değişikliği Yasası ve Davası (Son Yasaya Göre)

24/12/2019 Tarihli Resmi Gazetede yayınlanan BAZI KANUNLARDA VE 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN a göre;


Nüfus Hizmetleri Kanunu Geçici Madde 11: Kişinin 3 yıl içerisinde yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüğüne yazılı olarak başvurması kaydıyla; 21/6/1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun 3 üncü maddesine aykırı soyadları ile yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından anlam değişiklikleri bulunan genel ahlaka uygun olmayan toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen ad ve soyadları, MAHKEME KARARI ARANMAKSIZIN, il veya ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilir.

İl ve ilçe idare kurullarının vereceği karar kesindir. Soyadı değiştirilen erkek ise kendisi ile birlikte varsa karısının ve müracaat tarihinde ergin olmayan çocuklarının da soyadları düzeltilir. Soyadı değiştirilen kadın ise kendisi ile birlikte ergin olmayan evlilik dışı çocukları varsa onların da soyadları düzeltilir.

Geçici kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere mahkeme kararı aranmaksızın madde 11 deki şartlara göre ad veya soyadını değiştirmek isteyen kişiler yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüğüne yazılı başvuruda bulunarak değişim işlemini gerçekleştirebilirler. Bu maddenin vatandaşlar bakımından en büyük kazanımı zaman ve masraftan tasarruf edecek olmalarıdır.

İsim ve Soyadı Değiştirme/Düzeltme Davası açmadan önce yukarıda bahsettiğimiz 24/12/2019 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren kanuna göre kişilerin öncelikle nüfus müdürlüklerine bizzat başvuru yapmaları ancak başvuru şartını taşımayan kişilerin de yetkili yer mahkemesine başvurmaları mümkündür.

Ancak Medeni Kanunun bazı özel durum ve koşullarda kişilere ad ve soyadının değiştirilmesi yönünde tanıdığı bu hak kişilere istediği şekilde ve istediği zaman keyfince hareket etme imkanı tanımaz. Zira kişilerin sahip oldukları ad ve soyadları toplumdaki bireyleri birbirinden ayırmaya yarayan en önemli belirleyici unsurdur.

Ve yine Medeni Kanunun 27. maddesi gereği ad ve soyadı değişikliği haklı sebeplerin bulunması halinde mümkündür. Ancak kanun hangi sebeplerin haklı sebepler olduğunu tek tek belirtmemiştir. Bu yüzden ad ve soyad değişikliği için dava açarken haklı sebep olarak Nüfus Kanunu’nun 21. Maddesi ve Soyadı Kanunu’nun 3. Maddeleri birlikte göz önünde bulundurulması gerekir. Bu maddelerin içeriğine baktığımızda

  • Milli kültüre, Örf ve adetlere uygun olmayan, Gülünç ve çirkin anlamları olan,
  • Kişisel ilişkilerde veya meslek ve sanatın icrasında yanlış anlamalar doğurabilecek hususlar haklı sebep olarak sayılacaktır.
  • bunlar dışında genelde uygulamada kullanılan haklı sebep ise, kişinin gerek sosyal, gerekse iş çevresinde kimlikte yazan isimden başkaca bir isimle tanınması, kimlikte yazan ismini sadece resmi işlemlerinde mecburiyet dolayısı ile kullanmasıdır.

Aslında kanundaki haklı sebep kavramı oldukça geniş bir çerçevede değerlendirilir.

İsim ve soyadı değişikliği için dava açmak isteyen kişi bu davayı bizzat açabileceği gibi özel vekaletname verdiği avukat marifetiyle de yapabilir.

Yaşı küçük olan kişiler için dava, velayet hakkına sahip veliler veya vekaletname verecekleri avukat tarafından açılabilir.

İsim ve soyisim değişikliği davası için yetkili mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Davacı, davayı yerleşim yerinin( ikametgahının) bulunduğu Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açabilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir